Başkan Yönetim Meclis Personel Tarım Köşesi Videolar iletişim Kayıt Olma Banka Hesabımız Sorular Cevaplar
25 Şubat 2015 Çarşamba

Başkan Köse Görevi Devraldı

Detay:
Bozkır Ziraat Odası 3.Genel Kurulunda seçimi kazanan Başkan Ali Köse, önceki dönem Oda Başkanı Ekrem Yıldız'dan 24.02.2015 Salı günü Bozkır Ziraat Odasında düzenlenen devir teslim programı ile başkanlığı devraldı. 

Seçimin bir yarış olduğunu belirten Köse "Seçimlerin bir yarış olduğunu ve bu yarışta istemeden insanların birbirlerini kırabildiğini ancak seçim sonu dayanışma vakti olduğunu" belirtti.

Başkanlık görevini devreden Ekrem Yıldız'da Seçim öncesi ve seçimde yaşananların o zamanda kaldığını, hiç bir kırgınlığın olmadığını belirtti ve yeni başkan Ali Kose'ye görevinde başarılar diledi.

Başkanlık devir teslim töreninden sonra Bozkır Ziraat Odası aylık ilk yönetim ve Meclis kurulu toplantısını gerçekleştiren Köse yeni dönemde güzel hizmetler başarmak için çalışmalara ivedilikle başlayacaklarını belirtti.

Sırıstat Haber Merkezi: Yakup Çetin

Haberin Fotoğrafları;








Haberin Videoları 

Devir Teslim Videosu


Meclis ve Yönetim Kurulu Toplantısı
23 Şubat 2015 Pazartesi

Başkan Köse Mazbatasını Aldı

Detay:
​18.02.2014 günü Bozkır Belediyesi Düğün Salonunda gerçekleştirilen Ziraat Odası seçimini 51 deleğenin 20 oyunu alarak kazanan Ali Köse, İlçe seçim kurulu başkanı Ali Karakaya'dan mazbatasını aldı.
Bozkır Ziraat Odası Başkanlığı seçimini kazanan Ali Köse İlçe Seçim Müdürü Mehmet Ata Yücesoy'u makamında ziyaret etti. Ziyaret sonrası İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Hakim Ali Karakaya seçimi kazanan Köse'ye seçim Genel Kurul Sonuç kararını teslim etti. 
İlçe Seçim Kurulu Başkanı Karakaya "hiç bir itiraz ve sıkıntının yaşanmadığı güzel bir seçim yaşandığı için seçimde oy kullanan tüm delegelere ve Başkan Köse'ye teşekkürlerini ileterek yeni görevinde de başarılar temennisinde bulundu" 
Başkan Köse "güzel bir seçim süreci yaşadık seçimde oy veren ve vermeyen tüm delegelerimize teşekkür ediyorum. İleri ki günlerde Ziraat Odamızda söz verdiğimiz gibi bir birinden güzel çalışmalar yapacağız. Görevde bulunacağımız süre boyunca devamlı olarak çiftçilerimizin yanında olacağız" dedi.
İlçe Seçim Kurulunun Hazırlamış olduğu genel Kurul Sonuç Kararına göre yeni yönetim aşağıdaki gibidir. 
1.Ali Köse 
2.Necat Şen
3.Metin Söğüt
4.Ali Çiçek
5.Mustafa Şahin
6.Şakir Nazlı
7.İsmail Şahin
8.Ali Öztürk
9.İbrahim Mancır
10.Mevlüt Altuner
11.Mehmet Başer
12.Kamil Akkoyun 
13.Mehmet Canbaz
14.Mevlüt Coşkun
15.Salih Arı
16.İbrahim Harmankaya
17.Mehmet Ali Taş
18.Lütfü Çetin
19.Eyyüp Tümtürk
20.Mustafa Ali Başar
21.Mehmet Karataş
Sırıstat Haber Merkezi: Yakup Çetin
19 Şubat 2015 Perşembe

Bozkır Ziraat Odası'nda Ali Köse dönemi

Detay:

​KONYA (AA) - Bozkır Ziraat Odası'nda yapılan seçim sonucu başkanlığa Ali Köse seçildi.

Bozkır Belediyesi düğün salonunda 3 adayın yarıştığı seçimde, 51 delegeden 20'sinin oyunu alan Köse, başkanlığı kazandı.

Seçime mevcut Oda Başkanı Ekrem Yıldız, Ali Köse ve Musa Yıldız katıldı. Seçim sonucunda Ekrem Yıldız 17, Musa Yıldız 14, Ali Köse 20 oy aldı. Düzenlenecek devir teslim töreni sonrası Ali Köse, görevi devralacak.

Köse, seçimin ardından yaptığı konuşmada, delegelere teşekkür ederek, "Göreve geldiğimiz günden itibaren tarımın ve çiftçilerimizin karşılaştığı sorunların çözümü için mevcut imkanları kullanarak her türlü çabayı göstereceğiz. Seçimde desteklerini esirgemeyen tüm delegelerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Köse, Bozkır'da tarım sektörünün modernleşmesi için kalkınma ajanslarına başvurular yaparak, çiftçilerin yeni teknolojilere ayak uydurması için ekibiyle beraber çalışmalar yürüteceklerini bildirdi.

Yeni projeleri hayata geçireceklerini dile getiren Köse, Bozkır çiftçisinin her zaman yanında olacaklarını belirtti.


Sırıstat Haber Merkezi: Yakup Çetin







Haberin Ulusal Basındaki Yansımalar

Haber7  Radikal  Haberler ...          
17 Şubat 2015 Salı

Tarımda istihdam Kasım ayında 5,18 milyona indi…

Detay:


​-Tarımda istihdam Kasım ayında 5,18 milyona indi…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Tarımsal faaliyetin azaldığı Kasım ayında bile tarım,

5 milyon 180 bin kişiye istihdam sağladı. İstihdamın 5'te 1'ini karşıladı"

-"Tarım, Kasım'da işsizliği kadınlarda 4,5, erkeklerde 1,2, toplamda 2 puan düşürdü"

-"Kasım'da tarım dışı işsizlik yüzde 12,7 iken, tarım dahil edildiğinde yüzde 10,7'e indi"

-"Çalışan erkeklerin yüzde 15,5'i, kadınların yüzde 30,7'si tarımda"

 

Ankara – 16.02.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda istihdamın Kasım ayında 5,18 milyona indiğini bildirerek, "Tarımsal faaliyetin azaldığı Kasım ayında bile tarım, 5 milyon 180 bin kişiye istihdam sağladı. İstihdamın 5'te 1'ini karşıladı" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2014 Kasım ayında 25 milyon 874 bin olan istihdamın 13 milyon 453 bini hizmetler, 5 milyon 180 bini tarım, 5 milyon 273 bini sanayi, 1 milyon 967 bini inşaat sektörlerinde gerçekleşti.

Kasım ayında sanayinin istihdam rakamında tarımı geride bıraktığını 93 bin daha fazla istihdam sağladığını belirten Bayraktar, "tarım Türkiye'de önemli bir istihdam kapısı. Hala istihdamın yüzde 20'sini karşılıyor. İstihdamda hizmetlerin payı yüzde 52, sanayinin payı yüzde 20,4, inşaatın payı yüzde 7,6 düzeyinde bulunuyor" dedi.

 

-Tarım Kasım'da işsizliği 2 puan düşürdü-

 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Kasım ayında tarımın kadınlarda işsizliği 4,5 puan düşürerek yüzde 17,5'den yüzde 13'e, erkeklerde 1,2 puan düşürerek yüzde 10,9'dan yüzde 9,7'ye, toplamda işsizliği 2 puan düşürerek yüzde 12,7'den yüzde 10,7'e indirdiğini bildirdi.

Bayraktar, tarımın işsizliği Mart ayında 1,9, Nisan'da 1,8, Mayıs'ta 1,9, Haziran'da 2, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 2,2, Ekim ayında 2,1 puan azalttığını hatırlattı.

Şemsi Bayraktar, Kasım ayında tarımda çalışan sayısının, Ekim ayına göre 224 bin kişi azalarak 5 milyon 404 bin kişiden 5 milyon 180 bin kişiye indiğini belirtti.

TZOB Genel Başkanı, Mart ayının ikinci yarısından sonra tarımda istihdamın yoğunlaştığını hasadın ardından azalmaya başladığını, Ocak-Şubat aylarında en düşük düzeye indiğini hatırlattı.

Bayraktar, Mart ayında tarımın istihdamda yüzde 20,8 olan payının, Nisan ayında yüzde 21,3'e, Mayıs'ta yüzde 21,9'a, Haziran'da yüzde 22,3, Temmuz'da yüzde 22,4'e çıktığını, Ağustos ayında yüzde 22,1'e, Eylül ayında yüzde 21,5'e, Ekim ayında yüzde 20,7'ye, Kasım ayında ise yüzde 20'ye indiğini bildirdi.

Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:

"Mevsim şartlarına rağmen tarım 5 milyon 180 bin kişiye istihdam sağlarken, bu rakam sanayide 5 milyon 273 bini ancak buluyor. Tarım, sanayiden, Kasım ayına rağmen 93 bin kişilik daha az istihdam sağlıyor. Kasım ayında tarımın 2 milyon 812 bin erkek, 2 milyon 368 bin kadına iş ve aş sağladığını, çalışan erkeklerin yüzde 15,5'i, çalışan kadınların yüzde 30,7'si tarımda istihdam ediliyor."

16 Şubat 2015 Pazartesi

Türkiye bal üretiminde sınır tanımıyor…

Detay:


​-Türkiye bal üretiminde sınır tanımıyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Bal üretimi, 2014 yılında yüzde 8,2 artışla ilk kez 100 bin ton sınırını geçerek 102 bin 486  tona ulaştı"

-"1994 yılında 54 bin 908 ton olan bal üretimi, 2014 yılına kadar yüzde 86,7 artışla 102 bin 486 tona yükseldi. Bu dönemde kovan sayısı yüzde 86,5 artışla 3,79 milyondan 7,06 milyon kovana çıktı"

-"Muğla bal üretimini 15 bin 282 tona çıkararak birinci oldu. 2013 yılının birincisi  Ordu, 15 bin 39 ton bal üretimiyle ikinci sırada yer aldı. Adana 9 bin 715  tonla üçüncü sırada"

-"Bal üretiminde Muğla, Ordu, Adana'yı 3 bin 447 tonla Aydın, 3 bin 39 tonla Sivas, 2  bin 884 tonla Mersin, 2 bin 877 tonla İzmir, 2 bin 711 tonla Antalya, 2 bin 638 tonla  Balıkesir,2 bin 26 tonla Siirt izledi"

-"Arıcılık, çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin uğraşı alanı olabilecek, istihdam oluşturacak, kırsal kalkınmaya destek olacak bir sektör"

-"Arıcılıkta ihracatın artırılması için, girdi maliyetleri azaltılmalı, standart üretim yapılmalı, üretim kontrol edilmeli, yapılan üretimin ne olduğu, içeriği, kalıntı maddelerin olmadığı belirtilmeli, standartlara uygun ambalajlama yapılmalıdır"

 

Ankara – 15.02.2015- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin bal üretiminde sınır tanımadığını bildirerek, "Bal üretimi, 2014 yılında yüzde 8,2 artışla ilk kez 100 bin ton sınırını geçerek 102 bin 486 tona ulaştı. 2013 yılında üretim 94 bin 694 tondu" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, arıcılığa çok uygun floralara sahip olan Türkiye'de bal üretimin hızla arttığını, bir bir eşikleri geçtiğine dikkati çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 1994 yılında 54 bin 908 ton olan bal üretiminin, 2014 yılına kadar yüzde 86,7 artışla 102 bin 486 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, 1994-2014 döneminde kovan sayısının da yüzde 86,5 artışla 3 milyon 786 bin 588 kovandan 7 milyon 60 bin 973 kovana çıktığını vurguladı. 2014'de kovanların yüzde 97,3'nün yeni, yüzde 2,7'sinin eski tip olduğunu bildiren Bayraktar, eski tip kovan sayısının 193 bin 442, yeni tip kovan sayısının 6 milyon 867 bin 531'e ulaştığını belirtti.

 

-İlk 5, Muğla, Ordu, Adana, Aydın ve Sivas'tan oluştu-

 

Bayraktar, şunları kaydetti:

"Muğla bal üretimini 15 bin 282 tona çıkararak birinci oldu. 2013 yılının birincisi Ordu, 15 bin 39 ton bal üretimiyle ikinci sırada yer aldı. Adana, 9 bin 715 tonla üçüncü oldu. Muğla ve Ordu toplam bal üretiminin yüzde 29,6'sını karşıladı. Bu illere Adana'nın da eklenmesiyle üç ilin payı yüzde 39,1'i buluyor. Bal üretiminde Muğla, Ordu, Adana'yı 3 bin 447 tonla Aydın, 3 bin 39 tonla Sivas, 2 bin 884 tonla Mersin, 2 bin 877 tonla İzmir, 2 bin 711 tonla Antalya, 2 bin 638 tonla Balıkesir, 2 bin 26 tonla Siirt izledi.

Bal üretimi, Van'da 1982, Diyarbakır'da 1619, Bitlis'te 1429, Şanlıurfa'da 1400, Bingöl'de 1288, Denizli'de 1264, Kars'ta 1260, Giresun'da 1253, Erzurum'da 1244, Çanakkale'de 1240, Hakkari'de 1132, Trabzon'da 1007, Erzincan'da 1007 ton.

2014'de Samsun'da 975, Gümüşhane'de 954, Konya'da 921, Osmaniye'de 916, Manisa'da 910, Artvin'de 850, Hatay'da 836, Afyonkarahisar'da 813, Çankırı'da 799, Malatya'da 795, Bursa'da 748, İstanbul'da 722, Kahramanmaraş'ta 719, Rize'de 692, Edirne'de 687, Sakarya'da 663, Ankara'da 654, Tunceli'de 641, Muş'ta 638, Kırklareli'de 632, Burdur'da 600, Tekirdağ'da 572, Elazığ'da 519, Kocaeli'nde 503,Tokat'ta 502 ton bal üretildi.

 

-Son iki Kırşehir ve Kilis-

 

Üretim, Kayseri'de 491, Niğde'de 488, Adıyaman'da 473, Düzce'de 470, Kastamonu'da 450, Yalova'da 361, Karaman'da 351, Çorum'da 341, Bayburt'ta 319, Isparta'da 288, Batman'da 262, Sinop'ta 256, Aksaray'da 254, Yozgat'ta 240, Karabük'te 239, Iğdır'da 225, Bolu'da 221, Kütahya'da 215, Amasya'da 209, Ardahan'da 203, Mardin'de 182, Şırnak'ta 181, Bilecik'te 179, Zonguldak'ta 172, Gaziantep'te 160, Bartın'da 159, Kırıkkale'de 138, Uşak'ta 122, Nevşehir'de 116, Ağrı'da 114, Eskişehir'de 113 tonda kaldı. Bal üretiminde son iki sırayı ise 85 tonla Kırşehir ve 14 tonla Kilis aldı."

 

-"Türkiye arıcılığa çok uygun"-

 

Özellikle Türkiye'nin bol çiçekli geniş mera alanları ve akasya, kestane, ıhlamur gibi nektarlı çiçek açan ormanlarının arıcılığa çok uygun olduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Arıcılık çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin uğraşı alanı olabilecek, istihdam oluşturacak, kırsal kalkınmaya destek olacak bir sektör. Ülkemizde kıyılardan iç bölgelere doğru farklı yükseltilerin olması, bitkilerin farklı tarihlerde çiçeklenmesine neden olmakta, bu durum bitkilerin farklı bölgelerde yılın değişik dönemlerinde arılar için her an nektar kaynağının bulunabilirliğini sağlamaktadır.

Aslında ülkemizde arıcılık; topoğrafik yapısı, farklı iklimler ve tarım bölgelerine sahip olunması, sanayi ve yerleşim yerlerinden uzak büyük alanların varlığı, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım alanlarının, mera ve çayırlıkların fazla, sabit ve gezginci arıcılığa elverişli olması nedeniyle tarım arazisi olmayanların hatta kadın çiftçilerimizin de rahatlıkla yapabileceği tarımsal faaliyettir. Bu özellikleri ile ülkemiz, kendi coğrafyasındaki diğer ülkelere göre arıcılıkta avantajlı ülkelerden biridir. Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta, ilkbaharda Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis'e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege bölgelerine gitmektedirler. Ülkemizde çiçek balının yanı sıra, büyük miktarlarda çam balı üretimi de yapılmaktadır."

 

-Yapılması gerekenler-

 

Üreticilerin arıcılıktaki girdi maliyetleri ve pazarlamadaki zorluklar yüzünden ürettikleri balı değeri fiyattan satamadıklarının altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

"Polen, arı sütü, arı zehiri gibi diğer arıcılık ürünleri ise talep olmadığı için arıcılarımız tarafından yeterince üretilmemektedir. Bu nedenle diğer ürünler için pazarlar araştırmalı, sadece bal üretimiyle sınırlı kalınmamalıdır. Baldaki kaçakçılık önlenmelidir. Yine bal üreticilerimizin sahte bal üreticilerine karşı korunması şarttır. Sektörün daha fazla desteklenmesi gerekir.

Arıcılıkta ihracatın artırılması için, girdi maliyetleri azaltılmalı, standart üretim yapılmalı, üretim kontrol edilmeli, yapılan üretimin ne olduğu, içeriği, kalıntı maddelerin olmadığı belirtilmeli, standartlara uygun ambalajlama yapılmalıdır."

11 Şubat 2015 Çarşamba

TZOB’dan okul sütü programına destek…

Detay:

​-TZOB'dan okul sütü programına destek…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Sağlıklı beslenme açısından çok önemli olan okul sütü programını sonuna kadar destekliyoruz"

-"Düzenli süt tüketimi alışkanlığı, çocuklara küçük yaşta iken kazandırılması gerekir"

-"Böylesine düşük kişi başına içme sütü tüketimi, süt üretimi planlandığı gibi yakın zamanda 25 milyon tona çıkarsa sıkıntı yaşatacaktır"

-"Sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate alındığında, bu programın kesintisiz devam ettirilmesi ve üretim durumuna göre, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri, bal ve fındık, kayısı, kuru üzüm, elma, turunçgil gibi çeşitli gıdalarla takviye edilmesi gerektiğine inanıyoruz" 

-"Bu yıl, okul sütü programıyla birlikte kuru üzüm dağıtılması kararını da doğru buluyor, destekliyoruz"


Ankara – 08.02.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sağlıklı beslenme açısından çok önemli olan okul sütü programını sonuna kadar desteklediklerini bildirdi.
Bayraktar, okul sütü programı konusunda yaptığı açıklamada, geleceğin fiziksel ve zihinsel açıdan sağlıklı toplumunu oluşturması gereken çocukların sağlıklı ve iyi beslenmesinin bir mecburiyet olduğunu belirtti. "Sağlıklı beslenme sağlıklı çocukluk, sağlıklı çocukluk da sağlıklı yetişkinlik ve sağlıklı nesiller" demek olduğunu vurgulayan Bayraktar, düzenli süt tüketimi alışkanlığının, çocuklara küçük yaşta iken kazandırılması gerektiğine dikkati çekti.

-İçme sütü tüketimi yetersiz-

Okul sütü programlarının içme sütü alışkanlığı kazandırılarak sağlıklı nesiller yetiştirmek yanında, aynı zamanda süt hayvancılığında istikrarı sağlamak ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç olarak kullanıldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Süt beslenme açısından çok önemli. Hayvansal protein ihtiyacının yüzde 45'i süt ve süt ürünlerinden sağlanıyor. 2013 yılında topla süt üretimimiz 18,2 milyon tonu aşsa da ülkemizde içme sütü tüketimimiz yetersiz. Sütü daha çok, peynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri şeklinde tüketiyoruz. Kişi başına yıllık içme sütü tüketimi, Finlandiya'da 130 kilogramı, Estonya'da 115 kilogramı, Avustralya'da 110 kilogramı, İngiltere'de 105 kilogramı geçmektedir. Ülkemizde 2013 yılı verilerine göre kişi başına içme sütü tüketimi 37,3 kilogram düzeyindedir. Böylesine düşük kişi başına içme sütü tüketimi, süt üretimi planlandığı gibi yakın zamanda 25 milyon tona çıkarsa sıkıntı yaşatacaktır.
Bu nedenle Hükümetimizin son üç yıldır uygulamış olduğu tüm dünyada talep artırıcı politikalardan biri olarak kabul edilen okul çağındaki çocuklarımıza 200 mililitre uzun ömürlü süt dağıtımı, eleştirilere ve tartışmalara rağmen başarılı bir şekilde yürütülmüştür. TZOB olarak, uygulama dönemlerinde de belirttiğimiz üzere, sağlıklı beslenme açısından çok önemli olan okul sütü programını sonuna kadar destekliyoruz. Bu programı önemsiyoruz."

-Haftada 3 gün 200'er milimetre süt-

2014-2015 dönemi okul sütü ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı'nın 22 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete'de, uygulama esaslarının belirlendiği tebliğin ise 10 Eylül 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bayraktar, şu bilgileri verdi:
"Çıkarılan mevzuata göre, program kapsamında, 2014-2015 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, özel okullar dahil, 30 bin 885 okulda, velilerinden izin alınmış toplam 6,3 milyon anaokulu, uygulama sınıfı ve ilkokul öğrencisine, pazartesi, çarşamba ve cuma günlerinde, haftada 3 gün 200'er mililitre uzun ömürlü (UHT) içme sütü dağıtılacak.
Özel öğretim kurumları, programa eşdeğer süt veya süt ürünü tüketilmesini sağlamaları halinde, velinin görüşü esas alınarak kurum yönetiminin kararı doğrultusunda programın kapsamı dışında tutulabilecek.
Okul sütü programları; sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal, tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda sağlıyor.
Bu nedenle, sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate alındığında, bu programın kesintisiz devam ettirilmesi ve üretim durumuna göre, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri, bal ve fındık, kayısı, kuru üzüm, elma, turunçgil gibi çeşitli gıdalarla takviye edilmesi gerektiğine inanıyoruz."

-Kuru üzüm de dağıtılacak-

Bayraktar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun okullarda kuru üzüm de dağıtılacağını açıkladığına dikkati çekerek, "bu yıl, okul sütü programıyla birlikte kuru üzüm dağıtılması kararını da doğru buluyor, destekliyoruz" dedi.
Açıklamasında, programı yürütenlere ve destek sağlayan herkese teşekkür eden Bayraktar, okul sütü uygulamasının uzun yıllar kararlılıkla devam ettirilmesini temenni ettiklerini vurguladı.

5 Şubat 2015 Perşembe

Bayraktar, Tarım Envanteri Takip Sistemi Bilgilendirme toplantısına katıldı

Detay:


​-Bayraktar, Tarım Envanteri Takip Sistemi Bilgilendirme

toplantısına katıldı

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Bu sistem, tarımın envanterini tam olarak ortaya koyacağı için, üretim planlamasına da imkan tanıyacak"

"Tarımın envanteri doğru ve güvenilir bir şekilde ortaya konulmadan isabetli kararlar alınamaz"

-"Tarımımızın en önemli sorunlarından biri plansız, talebe uygun olmayan üretim, dolasıyla fiyat istikrarsızlığı ve pazarlama sıkıntısı yaşanmasıdır"

-"Bir sene bir üründe fiyatın yükseldiğini gören çiftçimizin, ertesi sene o alana yönelmesi nedeniyle ürün bolluğu ve dolasıyla fiyatlarda aşırı düşüş yaşanabiliyor"

-"Bunu zaman zaman TÜİK rakamlarında da görüyoruz. 2010-2014 döneminde tarımda üretici fiyatlarında yüzde 22 dolaylarında bir artış olurken, gıda fiyatlarında yüzde 44

artış yaşandı"

-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker:  "Bu sistem, Türkiye'deki mobil uygulamaların kullanıldığı en büyük saha projesidir. Bugüne kadar 41 bin 106 köy ve mahallede veri girişi yapıldı. 2 bin civarındaki mahalle ve köyde de veri çalışmaları sürüyor"

-Kalkınma Bakanı Yılmaz:  "Kayıt dışılığın azaltılması ve sektörün modern, kayıtlı

bir sektör haline gelmesi açısından Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi hayati öneme sahip. Bu proje, milli gelir hesaplarını da etkileyecek"

Ankara – 05.02.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülke tarımının en önemli sorunlarından birinin plansız, talebe uygun olmayan üretim, dolasıyla fiyat istikrarsızlığı ve pazarlama sıkıntısı yaşanması olduğunu bildirerek, "Üretim planlaması, tarımımız açısından hayati önemde. Bu sistem, tarımın envanterini tam olarak ortaya koyacağı için, üretim planlamasına da imkan tanıyacak" dedi.

Bayraktar, Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi Bilgilendirme Toplantısı'ndaki konuşmasında, bilginin önemli olduğunu, bilginin güç demek olduğunu belirtti.

Ülke çapında tarımın envanterini, tam olarak ortaya koymak, politika oluşturanlara bilgi, güç sağlayacağını vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi:

"Tarımın envanteri de doğru ve güvenilir bir şekilde ortaya konulmadan isabetli kararlar alınamaz. Durumu net olarak ortaya koymamız gerekir. Aksi takdirde tarımsal politikaları sağlıklı bir şekilde belirleyemeyiz. Tarımsal politikaları doğru belirlememiz, tarımsal potansiyelimizin tamamını kullanmamıza imkan sağlar.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, 2014 yılında tarımsal işletmelerin üretim bilgilerini kayıt altına alma çalışması başlattı. Bu çalışma çerçevesinde oluşturulan Tarımsal Üretim Kayıt Sistemi (TÜKAS), işletme bilgilerini kayıt altına alacak ve sürekli güncelleyecek. TÜKAS ile tarımsal envanter tam olarak ortaya çıkarılacak. Sistem, ülke genelinde, tarım işletmesi bazına kadar inerek, sağlıklı tarımsal istatistiklere ulaşılmasına imkan verecek. Bu yönüyle de sistem, tarımımızda adeta bir çığır açacaktır. Böyle önemli bir çalışmanın gerçekleştirilmesini sağlayan ve tarımımızın hizmetine sunan Bakanlarıma çok teşekkür ediyorum.

Bu projeyi, tarımda Cumhuriyet tarihimizin en önemli projelerinden biri olarak görüyoruz."

 

-Üretim planlaması açısından önemli-

 

Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi'ni, üretim planlaması açısından önemli bulduklarını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

"Bilindiği gibi, tarımımızın en önemli sorunlarından biri plansız, talebe uygun olmayan üretim, dolasıyla fiyat istikrarsızlığı ve pazarlama sıkıntısı yaşanmasıdır. Bir sene bir üründe fiyatın yükseldiğini gören çiftçimizin, ertesi sene o alana yönelmesi nedeniyle ürün bolluğu ve dolasıyla fiyatlarda aşırı düşüş yaşanabiliyor. Bunu zaman zaman TÜİK rakamlarında da görüyoruz. 2010-2014 döneminde tarımda üretici fiyatlarında yüzde 22 dolaylarında bir artış olurken, gıda fiyatlarında yüzde 44 artış yaşandı.

Neredeyse ürün tarlada kalıyor, üretici maliyetini bile kurtaramadan büyük zararlara uğruyor. Üretim planlaması, tarımımız açısından hayati önemde. Bu sistem, tarımın envanterini tam olarak ortaya koyacağı için, üretim planlamasına da imkan tanıyacak diye düşünüyorum. Ne kadar tarım alanımız olduğunu, hangi ürünlerin ekildiğini, ne kadarının nadasa bırakıldığını veya işlenmediğini sistem aracılığıyla görmemiz mümkün olacak.

Buna göre, üretimin ne miktarda gerçekleşebileceğini daha ürün ekildiğinde aşağı yukarı tahmin edebileceğiz, buna göre çiftçimizi yönlendirebileceğiz, gerekli önlemleri alabileceğiz.

Bu çiftçimiz için çok büyük bir kolaylık olacak. Plansız üretimden kaynaklanan zarara uğramasını önleyebilecek, üretim planlamasına imkan tanıyacak.

Bilindiği gibi, tarımımızın 2023 hedefleri var. Cumhuriyetimiz 100'ncü yılında 85 milyona ulaşacak nüfusumuzu, 50 milyon turisti doyurabilir, çevre ülkelerin gıda açığını kapatabilir, tarım ve gıdada 40 milyar dolar ihracata ulaşabiliriz.

Tarımımızın envanterini tam olarak ortaya koyacak bu sistem, hedeflere ulaşabilmemiz için büyük bir ihtiyacı da cevap verecektir."

 

-"Proje mühendislerin arazide çiftçimizle birebir çalışmasını sağlayacak"-

 

Aynı zamanda bu projenin, mühendislerin doğrudan arazide, çiftçimizle birebir çalışmasını, onlara rehberlik etmesini de sağlayacağını belirten Bayraktar, şöyle dedi:

"Çiftçimizin aktardığı sorunlar, anında online çözüm merkezlerine iletilebilecek ve sorunlara hızlı çözümler üretme imkanı mümkün olacak.  Gördüğümüz kadarıyla sistem, ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuş.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, biz de 2013 yılı Ocak ayında başlattığımız otomasyon projesini tamamladık. Bu kapsamda, Birliğimiz ile ülke geneline yayılmış 759 Ziraat Odamızdaki 900'e yakın personelimize eğitim verdik.

Otomasyon sistemimizle, tarımla ilgili verilere anında ulaşıp, tarımı kesintisiz izleyip, politikaların belirlenmesine katkıda bulunacağız. Sistemimiz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'mızın Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile entegre çalışabilecek."

 

-Bakan Eker-

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, konuşmasında, bütün tarihsel süreçlerde var olan en önemli sektörün tarım olduğunu vurgulayarak, bu sektörün ekonomik, kültürel, sosyal hayatta etkinliğinin ve modasının geçmediğini söyledi.

Türkiye'nin tamamına ilişkin üretim tarım havzalarını belirlediklerini hatırlatan Eker, 32,5 milyon parsel tarım arazisinin envanterini tuttuklarını ifade etti.

Proje hakkında bilgiler veren Eker, yılda 2 defa Türkiye'nin tarım parsellerinin tamamının uydu görüntülerini aldıklarını dile getirdi.

Eker, 10 bin Tarımsal Yayımı Geliştirme Projesi (TARGEL) personelinin bu uydu görüntülerindeki parsellerde tek tek çalışmalar yaptığını ve hayvan varlığı, parsel büyüklüğü, işletme bilgileri, makine, ekipman bilgileri ve fotoğrafını, ellerindeki bilgisayarlarla sisteme kaydettiklerini, bilgilerin merkeze aktarıldığını söyledi.

Bugüne kadar 41 bin 106 köy ve mahallede veri girişi yapıldığını ifade eden Eker, 2 bin civarındaki mahalle ve köyde de veri çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.

Eker, sistemde 345 farklı tarımsal ürünün, 102 çeşit alet ve ekipmanın kayıtlı olduğuna dikkati çekerek, hayvancılık ile ilgili 9 ayrı veri grubu alanlarının bulunduğunu, türleri ayrı ayrı kaydettiklerini belirtti.

Merkezde 40 personelin olduğunu, bu sistemin 24 saat takip edildiğini ve sorunların anında değerlendirildiğini ifade eden Eker, "Bu sistem Türkiye'deki mobil uygulamaların kullanıldığı en büyük saha projesidir. 'Bilgi teknolojilerini Türkiye'de en iyi kullanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıdır' derken abartıda bulunmadım" ifadelerini kullandı.

Geçen yıl hazirandan bugüne kadar alınan verilerle 23 milyon 570 bin hektar tarım alanında sayım yapıldığını, 23 milyon 425 bin hektar alanda ürünün varlığı tespit edildiğini bildiren Eker, 131 milyon 157 bin küçükbaş ve büyükbaş hayvanın sayımının gerçekleştirildiğini, ayrıca 3 milyon 173 bin 344 tarımsal ekipman tespit edildiğini kaydetti.

 

-Kalkınma Bakanı Yılmaz-

 

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, konuşmasında, kayıt dışılığın azaltılması ve sektörün modern, kayıtlı bir sektör haline gelmesi açısından Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemi'nin hayati öneme sahip olduğunu belirterek, bu projenin milli gelir hesaplarını da etkileyeceğini ifade etti.

Tarımın, 21. yüzyılda da stratejik öneme sahip olduğunun altını çizen Yılmaz, "Tarım her zaman dünyanın gündeminde olan ve olacak bir sektör. Dolayısıyla hiçbir zaman modası geçecek bir sektör değil. O yüzden tarım sektörüne çok büyük önem ve öncelik veriyoruz" diye konuştu.

Tarımdaki kayıt dışılığa dikkati çeken, projenin kayıt dışılığın kayıt altına alınmasına da katkıda bulunacağını ifade eden Yılmaz, "Kayıt dışılığın azaltılması anlamında, sektörün modern, kayıtlı bir sektör haline gelmesi bakımından bu projemiz hayati öneme sahip. Milli gelir hesaplarını da bu etkileyecek. Tarım, sonuçta milli gelirin bir unsurudur. Tarımı ne kadar iyi hesaplarsak, tarımsal istatistikleri ne kadar doğru tespit edersek makro istatistiklerimizi de çok daha sağlıklı şekilde elde etmiş olacağız" dedi.

Tarımsal istatistiklerin AB müzakerelerinde de öncelikli bir alan olduğuna işaret eden Yılmaz, bu alanda yapılan çalışmaların AB müzakerelerine de önemli katkılarda bulunacağını söyledi.

 

-Tarım Reformu Genel Müdürü Küsek-

 

Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek de takip sistemini canlı olarak sinevizyonla uygulamalı olarak anlattı. Sistemle personelin gerçek konumunun, hangi parsellere ilişkin kayıtları girdiğinin, ne kadar yol kat ettiğinin görülebildiğine işaret eden Küsek, sahadaki çalışanlarla interaktif bilgi paylaşılabildiğine dikkati çekti.

Ekipmanlarımız

Bozkır'da Hava Durumu