Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, küçükbaş hayvancılıkta sürü büyütme ve yenileme desteğiyle küçükbaş hayvan varlığının artırılarak yetiştirici gelirinin yükseltilmesi hedefleniyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, küçükbaş hayvancılıkta sürü büyütme ve yenileme desteğiyle küçükbaş hayvan varlığının artırılarak yetiştirici gelirinin yükseltilmesi hedefleniyor. Küçükbaş hayvancılığına önem veren Bakanlık, özellikle keçi yetiştiriciliğinin desteklerini artırdı. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta iyi bir konumda olan Konya, hatırı sayılır miktarda keçi yetiştiriciliği de yapıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Fettah Öztürk, "Hayvan sayısı artışında hayvancılığa verilen desteklerin çok büyük payı var" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıkladığı 2020 yılı hayvancılık destekleriyle anaç koyun desteği hayvan başına 25 liradan 30 liraya, anaç keçi desteği ise 25 liradan 35 liraya yükseltildi. Özellikle koyun yetiştiriciliğinde iyi bir konumda olan Konya'da yaklaşık 160 bin civarında keçi hayvan varlığı olduğu öğrenildi. Konya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fettah Öztürk, Konya'da iklim şartlarından dolayı Bozkır, Hadim, Taşkent, Beyşehir, Seydişehir, Derebucak gibi ilçelerde keçi yetiştirildiğinin bilgisini verdi. Başkan Öztürk, Konya'da yüzde 90 oranında kıl keçisi yetiştirildiğini de sözlerine ekledi.
'KEÇİYE YÖNELİK DESTEKLER ARTIYOR'
Bu yıl Bakanlık tarafından keçiye verilen teşviklerde ve desteklerde artış yaşandığını kaydeden Başkan Fettah Öztürk, "Bakanlık bu yıl keçiye biraz daha meyil verdi. Anaç koyun desteği 30 lira, keçi desteği 35 liradır. Ayrıyeten tiftik keçisine, Ankara keçisine biraz daha destek verdiler. Ek ilave yaptılar. Onun net rakamını bilemiyoruz ama keçiye yönelik destekler veriliyor. Konya'da kıl keçisi yetiştirilir. Beyşehir'de, Seydişehir'de, Derebucak'ta honamlı keçisi yetişmektedir. Bozkır, Hadim, Taşkent'te kıl keçisi yetiştirilir. Kıl keçiciliğinin ana vatanı Toroslardır. Kıl keçisi yetiştiren insanlar Yörük kültürüyle büyümektedirler. Hatta keçi olmadan insanın dağda yaşamasının bir anlamı yok. Orada keçinin hatırına duruyorlar ve böyle olunca da keçi sevgisi kuvvetleniyor. Konya'da da şu anda 160 bin civarında keçi varlığımız var. Bunun yüzde 90'nı kıl keçisidir. Keçide menşei Antalya, Çanakkale ve Mersin'dir. Bu illerimizde çok fazla sayıda keçi yetişmektedir. Konya'da yetiştirilen keçilerin hepsi anaçtır. Konya'da ağırlık olarak koyun yetişmektedir. Keçi yetiştiriciliğini genellikle Yörükler yapıyor ama koyun öyle değil. Bireysel olarak her yerde yetiştirilebiliyor" şeklinde konuştu.
'KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK PARA KAZANDIRIYOR'
Küçükbaş hayvancılığa büyük rağbet olduğunun altını çizen Başkan Öztürk, "Bunun nedeni küçükbaş hayvancılığının daha çok para kazandırmasıdır. Geçen yıl Konya'nın küçükbaş hayvancılıkta artırımı yüzde 10'dur. Bu da Türkiye ortalamasının üstündeydi. Bu yıl daha çok artmasını bekliyoruz. Birçok şirket küçükbaş hayvancılık için müracaat etti. Eski siyasetçiler, sanayiciler, onlar da küçükbaşa girdiler. Yeniden epey üyelerimiz oldu. Tabi bunların hepsi koyunculuk için başvurdu. Çünkü keçi yetiştiricisinin yaşantısı çok zordur. Keçi yayılır, devamlı dağda, ormanda durur, insanlar çoluğu çocuğu olduğu için bakmakta zorlanırlar. Yaz ayında çadırda kalırlar. Kış şartları bizim gibi değil, çok zorlanırlar. Birçok üreticimizin elektriği, suyunun olduğunu zannetmiyorum ama bunlar işini seven insanlardır. İşini seven insanlar keçi yetiştiriciliğinin zahmetine de katlanıyorlar. Koyunculuk ve büyükbaş öyle değil o biraz daha oturmuştur. Adam çalıştırabiliyor, çoban çalıştırabiliyor" ifadelerine yer verdi.
'DÜNYA KEÇİ VARLIĞININ YÜZDE 60'I ASYA'DA'
Dünya keçi varlığının yüzde 60'nın Asya'da olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Keçi başlı başına bir kültürdür. Mesela Konya'ya yabancı biri geldiği zaman ya çocuğuna keçi sütü arıyor ya da etini arıyor. Bu bir kültür meselesidir. Kişi tamamen kendi yöresinin kendi ananesinin ürünlerini arıyor. Bir de keçi yetiştiriciliğinin şartlarından dolayı Bozkır'da, Hadim'de, Taşkent'te keçi yetiştirilir, koyun olmaz. Bir de tamamen iklime bağlı. O şartlarda keçi oluyor, koyun ovada ve düzde yetişiyor. Keçinin hem kültürü hem de alışkanlığı ve belli başlı şartları vardır. Dünya keçi varlığının yüzde 60'ı Asya'dadır. Bunun yıllık sütü 80 litredir. Yüzde 10-15'i Afrika'da yetişmektedir Bunun yıllık sütü 120 litredir. Ama Avrupa'ya gittiğiniz zaman dünyadaki keçi varlığının yüzde 8'i Avrupa'dadır. Bunun yıllık süt litresi 1 tonun üzerindedir. Bir yıllık süt miktarı Asya'dadır. Fransa'da keçinin bir yıllık süt miktarı bin 200 litredir. Keçiyi tamamen süt makinesi olarak kullanıyorlar. Az bir payla süt pazarını ele geçirmiştir. Keçi üretiminde iklim şartları çok önemlidir. Geçmiş yıllarda keçinin ormanda gezmesi yasaktı. Şu anda serbestleşti. Üretimin artmasında bunan da çok etkisi var. Bizim keçi varlığımız çok olabilirdi ama yasak olduğu yıllarda çok keçi katliamı oldu şimdi yeni yeni toparlanıyor" diye konuştu.
'KONYA KIL KEÇİSİNİN VE HONAMLI KEÇİSİNİN ANA VATANTIDIR'
Konya'nın kıl keçisi ve honamlı keçisi yetiştiriciliğinde iyi bir konumda olduğunu dile getiren Öztürk, "Tamamen işi bilen, işin şartlarını kabul eden kişiler keçi yetiştiriciliği yapmaktadır. Devletimizin de şu an keçiye bakışı iyidir. O nedenle koyun desteğinden 5 lira fazla olarak keçi yetiştiriciliğine destek verdi. Bakanlık bu desteği karşılıksız ve yılda bir defa vermektedir" diyerek sözlerini noktaladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ
0 Yorumlar