Başkan Yönetim Meclis Personel Tarım Köşesi Videolar iletişim Kayıt Olma Banka Hesabımız Sorular Cevaplar
22 Mart 2019 Cuma

Meteoroloji Uyardı, Zirai Don Tehlikesine Dikkat!

Detay:

23 Mart Cumartesi gecesinden 26 Mart Salı sabahına kadar, tarımsal faaliyetin olduğu bölgelerimizde hafif, orta kuvvette, yüksek rakımlı bölgelerde ise kuvvetli zirai don riski bulunmaktadır. Çiçeklenme dönemindeki badem, kayısı, erik vb. meyve, sebze ve fide yetiştiricileri ile serada üretim yapan çiftçilerimizin gerekli tedbirleri almaları, yörelerindeki don durumu hakkında daha detaylı bilgi almak için en yakın meteoroloji müdürlüklerine başvurmaları önerilir.

Başlama-Bitiş Zamanı  :23.03.2019   22:00   -   26.03.2019   9:00
Oluşması Muhtemel Riskler :Meyve ağaçlarında don riski - Buzlanma ve don

Uyarı Yapan Merkez
Meteoroloji 8.Bölge (Konya) Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi (BTUM)

Zirai Don Sınıflandırması
2 m siper içi sıcaklığına göre bitkiler için don sınıflandırması;

Hafif don                    : 0 °C ila -2.2 °C,
Orta kuvvette don     : -2.2 °C ila -4.4 °C
Kuvvetli don              : -4.4 °C'den daha düşük.

 
19 Mart 2019 Salı

Kop Projeleri Ahır/Ağıl İnşaat Yatırımları Hibe Başvuruları

Detay:

İnşaat yatırımı   ve makine alet-ekipman alımı(gübre sıyırıcı, süt sağım makinesi) yapmak isteyen yatırımcılar, yatırımı  yapacağı  yerdeki İl Müdürlüğüne; damızlık koç-teke alımı  hibe desteğinden yararlanmak isteyen yatırımcılar İlçe Müdürlüklerine, her iki yatırımı da yapmak isteyen yatırımcılar ise İl Müdürlüğüne başvurur.

Başvurular 11 Mart - 19 Nisan 2019 tarihleri arasında alınacaktır.

Hibe Programına Kimler Başvuru Yapabilir ve Başvuruda Aranacak Şartlar

Belirtilen yatırım konularını gerçekleştirmek üzere gerçek ve tüzel kişiler başvuruda bulunabilir.

Gerçek kişiler
Bakanlık Türkvet veri tabanına ve Koyun Keçi Kayıt Sistemine kayıtlı  en az 10 en fazla 50 baş anaç sığır veya en az 100 en fazla 200 baş anaç koyun-keçi kapasiteli ve başvuru tarihinden en az 1 yıl önce bu sistemlerde kayıt altına alınmış aktif işletmesi olan gerçek kişiler başvurabilir.
b)Tüzel kişiler
Bakanlık Türkvet veri tabanına ve Koyun Keçi Kayıt Sistemine kayıtlı  en az 10 en fazla 50 baş anaç sığır veya en az 100 en fazla 200 baş anaç koyun-keçi kapasiteli ve başvuru tarihinden en az 1 yıl önce bu sistemlerde kayıt altına alınmış aktif işletmesi olan tüzel kişiler başvurabilir.

 

Yatırımcılar mutlaka belirtilen sınırlar içinde başvuru yapabileceklerdir. Bu alt ve üst sınırların dışındaki hayvan varlığına sahip olan yatırımcıların başvuruları kabul edilmeyecektir. Yatırımcının bu sınırlar dâhilinde başvurusunun kabul edilip yatırıma başlaması ile bu sınırların üzerinde yapacağı daha fazla kapasiteli ahır ve ağıl inşaatları hibe desteği dışında kalacak olup, yatırımcı tarafından karşılanacaktır.

Yatırımcılar Bakanlık Türkvet veri tabanına ve Koyun Keçi Kayıt Sistemine bir yıl önce kayıtlı olduğuna dair güncel belgeyi mutlaka başvurusu ile birlikte sunmuş olması gerekmektedir. Bu limitlerin altında veya üstünde anaç varlığı olan yetiştiricilerin başvuruları kabul edilmeyecektir. Başvuru yapacak yatırımcılarda en az 1 yıllık aktif işletme kaydı şart olduğu için, bu şartı sağlayan başka bir işletmenin kiralanması veya devir alınması yapılamayacaktır.

Ayrıca;

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6098 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan kolektif şirket,  limitet şirket ve anonim şirket şeklinde kurulmuş olan şirketler ve bunların aralarında oluşturdukları ortaklıklar,
İlgili kanunlara göre kurulmuş olan ve takibe uğramış borcu bulunmayan kayıtlı hayvancılık işletmesi olan tarımsal amaçlı kooperatifler, birlikler ile bunların üst örgütleri.
Başvuru sahibi tüzel kişiliğin, Bakanlık Türkvet veri tabanına veya Koyun Keçi kayıt sistemine kaydı esastır. Bu nedenle, tüzel kişiliği oluşturan bireylerin ayrıca kayıtlı olmaları gerekmez.
Gerçek ve tüzel kişilerin kamudan bağımsız olması gerekir. Devlet Memurları, Kamu İşçileri veya Devlet Üniversitelerinde görevli öğretim elemanları başvuramazlar.
Yatırımcılar sübvansiyonlu krediler hariç olmak üzere kredi ve vergi teşviklerinden yararlanabilirler.
Tüzel kişilikler, kuruluş tüzüklerinde/ana sözleşmelerinde hibe programlarında yer alan yatırım konusunda faaliyet yürüteceklerini belirtirler.
Başvuruda bulunacak kişi ve kuruluşların yetkili kurul ve/veya organlarından Karar kapsamındaki desteklere başvuru yapması, uygulamaların gerçekleştirilmesi konularında yetki almış olmaları gerekmektedir.
Desteklemeden Yararlanamayacak Olanlar

Kamu kurum ve kuruluşları, bunların vakıf, birlik ve benzeri teşekkülleri ile bunların içinde bulunduğu ortaklıkları,
Yatırımcılar, aynı yatırım için Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca uygulanan faiz indirimi veya hibe desteği programlarından yararlanamaz, yararlanmış ise Karar kapsamında yararlanılan destekler, ilgili mevzuat çerçevesinde geri alınır.
Kanuni takipte vergi borcu ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borcu olanlar, (SGK prim borcu Damızlık alımlarında istenmeyecektir). Tahsilat Genel Tebliği hükümleri uyarınca tahsil dairelerinin verdiği bilgiye istinaden kapsama giren alacak türlerinin toplam tutarının 5.000 TL'yi aşmaması halinde borcun bulunmadığı kabul edilerek gerekli ödemeler yapılabilecektir.    
İflas etmek veya tasfiye edilmek, ilişkileri mahkemeler tarafından yönetilmek, kredi verenlerle anlaşma yapmak, işletme faaliyetlerini askıya almış olmak, bu konularla ilgili işlemlere tabi olmak veya ulusal yasa veya düzenlemelerle benzer bir durumdan kaynaklanan konumda olanlar,
Hırsızlık, kaçakçılık, yağma, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, sahtecilik, ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma, zimmet, irtikâp veya rüşvet suçlarından adli sicil ve adli sicil arşiv kaydı olanlar,
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan ve organize veya örgütlü suçlardan adli sicil ve adli sicil arşiv kaydı olanlar,
Türk Ceza Kanunu'nun 102., 103. ve 104. Maddelerinde düzenlenen suçlardan adli sicil ve adli sicil arşiv kaydı olanlar.
Destekleme prosedürü ile ilgili olarak kendi yükümlülüklerini yerine getirememe konusunda ciddi bir ihlal içinde bulundukları ilan edilmiş durumunda olanlar.
f, g, h, maddeleri için yatırımcıdan adli sicil kaydı/arşiv taraması kaydı alınır.

 
Başvuruda Aranacak Belge ve Bilgiler

Ek-1'de yer alan Hibe Başvuru Formu, (Damızlık alımları ve İnşaat için)
Ek-2'de yer alan Ön Proje Formu, (Damızlık alımları ve İnşaat için)
Ek-3'te yer alan Yatırım ile İlgili Bilgiler Formu, (Kamu kiralamaları için)
ç) Ek-4'te yer alan Tahmini Sabit Yatırım ve Termin Plan Tabloları, (Damızlık alımları ve İnşaat için)
Bakanlık Türkvet veri tabanına veya Koyun Keçi Kayıt Sistemine kayıtlı anaç sığır veya anaç koyun-keçi işletmesinin başvuru tarihinden en az bir yıl önce kayıtlı olduğuna dair belge,
İnşaat Yatırımın yapılacağı arazi/arazilere ait Ekte (Ek- 9) yer alan aidiyet belgesi/belgeleri. Damızlık boğa, koç ve teke alımlarında tapu kaydı istenmeyecektir.
Yeni ahır/ağıl inşaatı  için başvuruda bulunacak olan yatırımcılarda inşaatın yapılacağı alanın tapu kaydı yatırımcıya ait olmalıdır. Tapu kaydının yatırımcı adına tescilli olmaması durumlarında yatırım yerinin eş, anne-baba ve kardeşlere müstakil tapu ile ait olması durumunda, alınacak muvafakat ve muhtar onayı ile başvuru yapılabilecektir. Kamu arazisi kiralayarak (en az beş yıllık kira sözleşmesi istenir) yatırım yapan yatırımcılar için bu şart aranmaz. Üzerine yeni ahır/ağıl inşaatı yaptıracak yatırımcılarda tapu kaydının yatırımcı ile birlikte birden fazla kişiye ait olması (hisseli olması) durumunda, her bir hissedarın yatırımcıya yetki verdiğini gösterir ve sahibi oldukları arsa üzerinde inşaat yapılmasına rızaları olduğunu gösterir noter tasdikli belge istenecektir. Plansız alanlar imar yönetmeliğinin 17.maddesine göre hisseli alanlarda sadece bir hissedara yapım izni/ruhsatı verildiğinden aynı parsel için başka bir hissedar başvuru yapamayacaktır.
Nüfus cüzdanı fotokopisi (gerçek kişiler için-aslı başvuru esnasında görülüp, onaylanacak)
Şirketi temsil ve imza yetkili kişilere ait noter tasdikli imza sirküleri  (tüzel kişiler için), ile tüzel kişilerin yetkili kurullarından alınmış yetkilendirme kararı,
Firmanın sermaye yapısı, miktarı ve faaliyetleri açısından nihai durumunu gösterir Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi tasdikli örneği (tüzel kişiler için),
Tüzel kişilerin yetkili kurul ve/veya organlarından aldıkları yetki kararı, yatırım yapma ile ilgili almış oldukları yönetim kurulu kararı,
Adli sicil / arşiv taraması kaydı

Torosların Domuz Sorunu için Bölge Stklarından girişimler

Detay:

Torosların STK temsilcileri Torosların Domuz sorunu için Konya İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Fevzi Tosun'u ziyaret etti. 

Daha önce sitemizde Torosların Domuz Sorunu başlıklı haberimizde ki  Bozkır'ın Stkları irdeledi. 

Bozkır ve Çevresi STK'ların yaptıkları ziyaretler sonrasında şu şekilde "Her zaman olduğu gibi mevzuatlara takıldık. Fevzi Bey'in yönlendirmesi ile Avcılık Ve Yaban Hayatı Şube Müdürü  Musa Çelik'i ziyaret ettik. 

Burda da domuz avcılığı ile ilgili mevzuatları irdeledik. Musa Bey daha sonra Avcılık ve Yaban Hayatı Bölge Müdürü Mustafa Tuğrul Şahin Bey'le hep birlikte konuyu enine boyuna irdeledik. En sonunda Valiliğin Özel İdare desteği ile köylülere kuyruk başı avlama günlerinde beşer adet avlanabilmesin de karar verildi. 

Bölge Müdürü,  durumu İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğüne ileteceklerini belirtti.  Valilik bu başvurumuzu olumlu bulursa köylüler hem para kazanacak hem de domuz zararlılarından biraz olsun kurtulacaklar" açıklamalarda bulunuldu. 

Kurum ziyaretlerini Bozkır Küçükhisarlık Mahallesi (Köyü) sakinlerinden Mithat ARI, Bozkır Çağlayanlılar Derneği Başkanı Mustafa Kızılkaya, Konya Hadimliler Derneği Başkanı  Zeki Kıvrak, Hadim Kırsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı  Mustafa Orhan, SorkunDer Başkanı Hüseyin Çetin gerçekleştirdi. 
18 Mart 2019 Pazartesi

TOROSLARIN DOMUZ SORUNU

Detay:

Bozkır'ın, Hadim' in sorunları bilindiği gibi çoktur. Tümünü birden anlatmaya çalışmak yanlış olur. Genel olarak ele almak yerine önem sırasına göre ele alıp, çözüm yollarını değerlendirmek yerinde olur diye düşündüm. Bu amaçla başlıktaki sorunu yazmayı uygun buldum. Bozkır, Hadim ve çevresinde görüp, izleyip, dinlediğim bir soruna değinip bazı önerilerde bulunacağım. Yaz aylarında kendi köyüm (mahallem) Bozkır Küçükhisarlık ve Hisarlık, Yelbeyi, Taşbaşı, Tepelice, Dereiçi (Gederet), Söğüt, Üçpınar, Işıklar, Yazdamı, Ulupınar mahallerine uğradım. İnsalarımızla sohbet ettim. Dağları, bahçeleri , ormanları gezdim.Bozkır merkezde ''cuma pazarı'' günleri eski dostlarla sohbet ettim. Sorunlardan söz edip konuştuk. Gözlemlerimde, sohbetlerimde, yakınmalarda ortak sorunlar ortaya çıktı. En önemli sorun olarak karşımıza ''Domuz'' çıktı. Neden ekip biçmiyorsunuz sorusuna ''domuzla başa çıkamı- yoruz'' oldu. Hadim ve çevresindeki yerleşim yerlerinde de bu sorunun 'bıkkınlık' derecede olduğunu gördüm. Domuz hakkında bilgilerimi, araştırmalarımı, incelemelerimi birleştirince aşağıdaki ayrıntı-lar ortaya çıktı. Domuz: Çift tırnaklı 20-30 yıl yaşayabilen bir hayvandır. İyi bir bitki örtüsüne sahip her türlü ortam ve iklimde yaşayabiliyor. Yayvan yapraklı ormanlık alanları seviyorlar. Su kenarları, sık çalılıklarla kaplı meralıklarda yaşıyorlar. Sürüler halinde geceleri dolaşıp, gündüzleri gölgeliklerde yatıyorlar. Sık sık yer değiştirip, bir gecede 5-20 km. çevreyi dolaşabiliyorlar.115 günlük bir gebelikten sonra 4-12 yavru doğurabiliyorlar. Yavruladıkları ve anaçlar kısa sürede gebe kalıp yavrulayabiliyorlar. Hem ot obur, hem et oburdurlar. Meyve-sebze, sürüngenler, solucanlar, böcekler kısaca ne bulurlarsa yiyorlar. Bozkır ve Hadim çevresi domuzların yaşaması ve beslenmesi için gerekli şartlara çok uygun duruma gelmiş. Bu yüzden de domuzlar bölgemizde aşırı çoğalmışlar. Yaşama ortamları ve beslendiği yiyecekler belirtildiği gibi olunca, domuz sayısı artmış. Bölgede tarımın da yapılması mümkün olmamış. Tarım yapılamayıp, bir şeyler üretilemeyince bölge insanı sıkıntıya düşmüş görünüyor. Belirtilen bu büyük sorun çözülemez değildir. Ortak hareket edilip mücadele edilirse kısa sürede insanları sıkıntıya sokan bu sorun halledilir kanaatindeyim. Aşağıda belirteceğim önerilerin hayata geçirilip, başarı elde edilmesi zor olmasa gerek. Yaban domuzlarının en büyük yok edicisi, düşmanı insandır. Bölgede nüfus düşmüş, yaşayan insan sayısı nerede ise yok denecek kadardır. Nüfus azalınca tarım,
hayvancılık vb. yapan da azalmış. Bölgede bitki örtüsü gözle görülür şekilde sıklaşmış. Bu hayvanların düşmanları olan tilkiler ve kurtlar (Domuzların yavrularını çalıp yerler) yok olunca, ortam tam domuzların yaşayacağı yerler olmuş. Bölge tamamen onlara kalmış. İlgili bakanlıklar bölgeye, yaban domuzları ile mücadele amacıyla kurt salmış. Salınan bu kurtlar domuzları avlayacağına daha kolay av olarak; koyun, keçi, eşek, at, inek, öküz gibi evcil hayvanlara saldırmaya başlamışlar. Saldırmakla kalmayıp hayvanları öldürmüş, parça-lamışlar. İnsanlar bu yönden de mağdur olmuşlar. Bozkır ve Hadim bölgesi, bu hayvanlardan arındırılmadıkça tarım yapılamayacak duruma gelmiş. Ekip dikebilenler tarlasını, bahçesini, bağını, bostanını tel örgü ile çevirmek zorunda kalmış. Tel örgü ile ne kadar arazi çevrilebilip, ne kadar tarım yapılabilir?.. Başkaları tarafından çözüm bulunmadığına göre iş başa düşmektedir. Mahalle (köy) muhtarları, belediye başkanları, ilçelerin yöneticileri, sivil toplum örgütleri (dernekler), meslek odaları (öncelikle ziraat odaları), avcılar ve atıcılar derneği, ilçelerin tarım müdürlükleri vb. toplanıp çözüm yolları araştırmalı ve bulmalıdırlar. Asli görevlerinden en önemlisi de bu olsa gerek. Bence; mücadele yolları ve yöntemleri şunlar olabilir : 1-Bölgesel av festivali düzenleme: Belirtilen tüzel ve kamu kuruluşları iş birliği yaparak, ilgili bakanlıktan izin alınabilir. Adı belirtilen festival; ülke geneli ve uluslararası olabilir. İnternet ve av organizasyon acentaları ile işbirliği yapılarak gerekli duyurular yapılabilir. Katılımcılar-dan belirlenen belli bir ücret bile alınabilir. ''Dağın taşı ile dağın kuşu avlanmış olur.'' Devlet eliyle bu tür av festivalleri yapılmaktadır. Çeşitli kolaylıklar sağlanmaktadır. Ayrıca avlanan yaban domuzları ilgili domuz mezbahaneleri ile temasa geçilerek satılıp değerlendirilebilir. (Manavgat'ta bir domuz üretme çiftliği ve mezbahane var. Orada çalışan bir hemşehrimizle 4 sene önce kilosunun kaçak olarak yerinden 8 liraya aldıklarını söylemişti. Eti kaliteli olduğundan tercih ediliyormuş.) Düzenlenen festival geleneksel hale getirilebilir. 2-Bozkır ve Hadim bölgesi tatil yöresi haline gelmiş. Bölgede yaşayan nüfus azalmış. Ekilmeyip, tarım yapılmayan arazi çoğalmış. Bölge hayvancılığa elverişli hale gelmiş. Hayvancılık teşvik edilip, gerekli destek verilirse dağlar hayvanlarla dolar. Dağların dolması domuzların yaşam alanlarını daraltır. Üreyip çoğalmaları zorlaşır. Böylece hem insanlara gelir kapısı açılmış olur, hem de domuz sorunu çözülmüş, halledilmiş olur.
İlgilililerin duyarlı olacağı umuduyla saygılar sunarım.

18.03.2019 Mithat ARI Bozkır Küçükhisarlık Mahallesi (Köyü)
15 Mart 2019 Cuma

Bölgemiz için Zirai Don uyarısı.

Detay:
15.03.2019 Cuma ile 17.03.2019 Pazar gününe kadar olan periyotta gece ve sabah saatlerinde Bölgemiz genelinde (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) yer yer hafif ve orta kuvvette zirai don olayı beklenmektedir.

Meydana gelmesi beklenen don olayına karşı zirai faaliyetlerin olduğu alanlarda tarımla uğraşan vatandaşlarımızın muhtemel risklere karşı dikkatli ve tedbirli olması önem arz etmektedir.


Başlama – Bitiş Zamanı: 15/03/2019  22.00 Lokal  -  17/03/2019   09.00 Lokal 

Oluşması Muhtemel Riskler: Meyve ağaçlarında don riski 

Zirai Don Sınıflandırması
2 m siper içi sıcaklığına göre bitkiler için don sınıflandırması;
Hafif don : 0 °C ila -2.2 °C

Orta kuvvette don : -2.2 °C ila -4.4 °C

Kuvvetli don : -4.4 °C'den daha düşük.
14 Mart 2019 Perşembe

Bayraktar, kooperatif merkez birliği başkanlarıyla bir araya geldi

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın daveti üzerine bir araya gelen kooperatif merkez birliği başkanları, örgütlerinin ve üreticilerin sorunlarını masaya yatırdılar, karşılıklı istişarede bulundular

-Bayraktar ve kooperatif merkez birliği başkanları, tarım sektöründeki kooperatiflerin daha fonksiyonel olması, piyasada aktif rol alması için hukuki düzenlemeler dahil yapılması gerekenlerin tespit edilmesi kararını verdiler

-Çalışmaların bundan sonraki süreçte de devam etmesini, konuyla ilgili bir rapor hazırlanmasını kararlaştıran Bayraktar ve kooperatif başkanları, hazırlanacak raporun Tarım ve Orman Bakanlığı'na sunulmasını kararlaştırdılar

 

 Ankara - 13.03.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın daveti üzerine bir araya gelen kooperatif merkez birliklerinin başkanları, örgütlerinin ve üreticilerin sorunlarını masaya yatırdılar, karşılıklı istişarede bulundular.

Bayraktar ve kooperatif başkanları, tarım sektöründeki kooperatiflerin daha fonksiyonel olması, piyasada aktif rol alması için hukuki düzenlemeler dahil yapılması gerekenlerin tespit edilmesi kararını verdiler.

Çalışmaların bundan sonraki süreçte de devam etmesini, konuyla ilgili bir rapor hazırlanmasını kararlaştıran Bayraktar ve kooperatif merkez birliği başkanları, hazırlanacak raporun Tarım ve Orman Bakanlığı'na sunulmasını kararlaştırdılar.

Türkiye'de faaliyet gösteren kooperatif merkez birliği başkanları, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar davetiyle, TZOB Otel'de bir araya geldi.

Toplantıya Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Merkez Birliği (TARIM-KOOP) Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, Türkiye Hayvancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ertürk, Türkiye Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği (KÖY-KOOP) Genel Başkanı Eray Çiçek, Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) Genel Başkanı Cafer Yüksel, Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜS-KOOPBİR) Genel Başkanı Ali Halis Uysal katıldı.

Kooperatif Birlik Başkanları, davetten dolayı TZOB Genel Başkanı Bayraktar'a duydukları memnuniyeti dile getirdiler, teşekkür ettiler.

Aynı zamanda kooperatif merkez birliklerinin başkanları, TZOB Genel Başkanı Bayraktar'a daha sık bir araya gelme taleplerini ilettiler.
7 Mart 2019 Perşembe

Dünya Kadınlar Günü

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir"

-"Tarımda çalışan 2,2 milyona yakın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer almaktadır"

-"Kadın çiftçilerimizi eğitmeden, verimliliği sağlayamayız. Bu düşünceyle ülke çapında 'Kadın Çiftçi Eğitimi' programını sürdürüyoruz"

-"Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler alınmalıdır"

Ankara – 07.03.2019 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çalışan kadınların 4'te 1'inin tarımda olduğunu bildirerek, "Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir. Tarımda çalışan 2,2 milyona yakın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer almaktadır" dedi.

Bayraktar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 2018 yılı Kasım ayı itibarıyla tarımda çalışan 5 milyon 23 bin kişinin 2 milyon 178 binini, bir diğer ifadeyle yüzde 43,4'ünü kadınların oluşturduğunu belirterek, çalışma hayatının her alanında yer alan kadınların tarımda da yaptıkları katkılarla çok önemli roller üstlendiğini vurguladı.

-"Tarımda kadının iş yükü erkeklerden fazla"

Kadınların, Türkiye'de büyük bir çoğunluğu küçük işletmelerden oluşan aile tarımının da kalbi olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Türk tarımı, ancak kadınların potansiyelini açığa çıkarabildiği ve kadınların toplumsal refahtan pay alabildiği ölçüde tarımsal, ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş bir ülke konumuna gelebilir.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde emek yoğun işleri çoğunlukla kadınlar üstlenmektedir ve iş yükleri genellikle erkeklerden fazladır. Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir. Dünyada ve Türkiye'de tarımsal üretim, gıda güvenliği ve beslenmede kadınlar en önemli rolü oynamaktadır. Tarlada, bağda bahçede, ahırda ve ağılda bitkisel ve hayvansal üretimin iş gücünü sağlayan kadın çiftçilerimiz, bunların yanı sıra; ev işlerini, hasta, yaşlı ve çocukların bakımını da yapmakta ve aile beslenmesinde en önemli görevi üstlenmektedir."

-"Kadın çiftçiler eğitilmeden verimlilik sağlanamaz"

Tarımda çiftçiler, özellikle de üstlendikleri fonksiyonlar dolayısıyla kadın çiftçiler eğitilmeden verimliliğin sağlanamayacağını işaret eden Bayraktar, "Bu düşünceyle ülke çapında 'Kadın Çiftçi Eğitimi' programını sürdürüyoruz" dedi.

Bayraktar, 2012 yılında, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında imzalanan "Kadın Çiftçi Eğitim İşbirliği" protokolü çerçevesinde eğitimlerin gerçekleştirildiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, bu çerçevede kadın çiftçilere, sosyal güvenlik, kooperatifçilik, girişimcilik ve liderlik, kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ana eğitim konuları yanında, her türlü tarımsal faaliyetlerle ilgili eğitim verildiğini vurguladı.

Eğitimlere katılan kadın çiftçilerin, önümüzdeki yıllarda, yaşadıkları toplumun kırsal kalkınmasına katkı sağlayacaklarına olan inancını vurgulayan Bayraktar, "174 bin 267 kadın çiftçiye eğitim verdik, vermeye devam edeceğiz. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir ki, sağlıklı nesiller yetiştirebilmenin yolu kadınları eğitmekten geçer" dedi.

-"Kadın çiftçiler için pozitif ayrımcılığı hak ediyor"-

Tarımdaki kadınların sadece yüzde 10,9'unun işveren ve kendi nam ve hesabına yani kadın çiftçi olarak, yüzde 8,9'unun ise ücretli ve yevmiyeli olarak çalıştığını, büyük çoğunluğu olan yüzde 80,2'sinin ise ücretsiz aile işçisi olarak hizmet verdiğini bildiren Bayraktar, kadınların yüzde 92,7'sinin sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadığını belirtti.

Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bu kadar ağır bir yükü taşıyan kadın çiftçiler, pozitif ayrımcılığı hak ediyor. Pozitif ayrımcılığı hak eden kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik sistemine katılımının desteklenmesi için teşvik edici önlemler alınmalıdır.

 Kadın çiftçiler, çalıştıkları her yıl için ilave 90 gün, 4 yılda 1 yıl yıpranma almalıdır.

Bu yıl 26 gün olarak uygulanan, 2023 yılında 30 güne çıkacak olan Tarım Bağ-Kur prim ödeme gün sayısı, 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir.

Tarımda çalışan kadınlar, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle, hizmet borçlanması yapılabilmelidir."
Bayraktar, kadın çiftçilerin sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceklerini bildirerek, başta alın terini esirgemeyen kadın çiftçiler olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı.

Ekipmanlarımız

Bozkır'da Hava Durumu